bu yaz beyaz ceketlerin moda olacağını bahardan hissetmek gibi bir şey aslında blogsnow'un yaptığı. "what blogs link to" sloganı ile ebay, imdb, google, cnn ve wikipedia gibi çeşitli taze haber kaynaklarına ve databaselere link veren blog sitelerini analiz ediyor ve bunu sayfasında yayımlıyor.
miserable failure diye aratınca George W. Bush'un biyografisinin çıkması bizden başka birilerinin de ilgisini çekmiş sanırım. ya da 2+1 evlerin hep bodrum katında olmasından bıkmış olanlar da var ki biraz daha teknolojik evlere kaymışlar.
biz de bu çılgınlığa imdb bölümünde 46. sıradan katılmışız. o zaman bu blogun da şarkısı Liz Phair - Baby Got Going olsun.
27 Temmuz, 2004
go google get them!
0 Yorum22 Temmuz, 2004
hızlı tren
1 Yorumönlemler acilen alınmazsa, trenin yoldan çıkması şeklinde kazalar olacaktır. böyle bir durumu olan trene asla binmem!demişti yıldız teknik üniversitesi inşaat mühendisliği bölümü öğretim üyesi prof. dr. aydın erel. zaten bunu söylemek için profesör olmaya gerek yok. istanbul - ankara arasını trenle gidip gelmiş, biraz beyne ve mantığa sahip birisi, mevcut bozuk raylarda hızlı giden bir trenin raydan çıkacağını söyleyebilirdi. Çıktı da. ilk haberlere göre 14 kişi ölü, bir sürü yaralı var. birazdan bir bakan açıklama yapıp sorunun hızlı trende olmadığını, gerekenin yapılacağını söyleyecek. ne kadar tanıdık tablolar. türkiye'de ölmeden geçirdiğimiz her güne şükretmeliyiz sanırım.
19 Temmuz, 2004
kod adı x. y.
0 Yorumgazetelerde 18 yaşından küçük kişilerle ilgili haberler olduğunda, yazıda bu kişilerin ad soyadlarının sadece ilk harfleri yazılır. genelde böyle olaylarda çocuğun anne babasından da bahsedildiği için, ve onlar 18 yaşından küçük olmadıkları için, isimleri tam olarak gösterilir. bunu yapan gazeteci çocuğun da soyadının aynı olduğunun hiç farkına varmaz mı?
tabii bir de böyle haber başlığında kızın ismini tam yazıp, sonra haberde ş. ş. diye yazan gazeteler de var.
tabii bir de böyle haber başlığında kızın ismini tam yazıp, sonra haberde ş. ş. diye yazan gazeteler de var.
16 Temmuz, 2004
cadde manzaralı
0 Yorumson zamanlarda moda oldu sanırım; kalabalık mekanlarda sık sık görmeye başladım çünkü, bilhassa istiklal'de. kafelerde duvarlar, camlar kaldırılmış, koltuklar caddeye sıfır vaziyette... ilk başta bir iki yer böyleyken zamanla diğerlerine de sirayet ediyor anlaşılan.
eskiden (aslında hala daha geçerli sayılır) denize nazır kafeler muteberdi, şimdiyse caddeye nazır olanlar. bazı bazı masalara yanaşan kuşlara yediklerimizden fırlatırdık; artık günün modasından hareketle caddeden geçip giderken dönüp garip garip bakanlarla yediklerimizi paylaşacakmışız hissine kapılıyorum nedense...
eskiden (aslında hala daha geçerli sayılır) denize nazır kafeler muteberdi, şimdiyse caddeye nazır olanlar. bazı bazı masalara yanaşan kuşlara yediklerimizden fırlatırdık; artık günün modasından hareketle caddeden geçip giderken dönüp garip garip bakanlarla yediklerimizi paylaşacakmışız hissine kapılıyorum nedense...
15 Temmuz, 2004
7 days of falling
0 Yorumyedi sayısının ve katlarının uğuruna inanan insanlar olarak oluşan olaylar mantığımı uğur konusunda zorluyor. yoksa uğur dedikleri sadece iyi şeyler için değil miydi? iki gün içinde verilen kararlar, aldığım haberler, gördüğüm manzaralar patlama noktasına getiriyor beni.
belki de bir arkadaşın dediği gibi, "bu yeni bir devrin açılışına işaret olmasın?"
belki de bir arkadaşın dediği gibi, "bu yeni bir devrin açılışına işaret olmasın?"
04 Temmuz, 2004
kola-sen
0 Yorumgeçen gün bakkalda bana destek olanları toplayıp ankara'ya yürümeye karar verdim, ayakkabım vuruyordu vazgeçtim.
