iett hepimizi sigortalama vaadi vermeye ve "biz insan taşıyoruz" sloganıyla -sonunda- farkettiği kötü otobüs kalitesini geliştirmeye başlamışken, halk otobüslerinin içler acısı durumu beni çok üzüyor. şehiriçi ulaşımında otobüsü etkin olarak kullanan bir insan olarak, halk otobüsüne binmemek için saatlerce belediye otobüsü bekler oldum.
çoğu insanın akbil mevzuları yüzünden zaten ilk tercihi olmayan bu otobüsçükler, 1.40 boyunda insanlar için yaratılmış olan koltuk aralıkları, dolmuşçudan bozma şöförleri, çığırtkan muavinleri, otobüsün belli bir yüzdesi dolmadan kalkmak istememeleri ve en açık trafikte bile kenardan 20 km/h hızla gitmeleriyle beni iyice çileden çıkartmış durumdalar. onlarca insan iett otobüsü bekleyip istiflenmiş halde gideceklerine, halk otobüslerinin azıcık yatırımla "insan taşıma" işi içinde olduklarını bir an evvel farketseler de, dünya daha yeşil olsa keşke.
bu yazı, sabah yağmur altında önümden geçen 3 adet halk otobüsüne binmeyi reddetmem üzerine paçalar ıslak bir şekilde yazılmıştır. mantık aramayın.
Önceki Yazýlar:
- aktivitor
- çengel
- büyük, sarı, kayıp!
- respect your mom
- ka-fa 1500
- naftalin
- annual.
- chemistry of making good blog sites
- sabah kuşağı
- geçmişe mazi...
Copyright
en iyi görüntü, imanlý bir beyin ve erdemli gözlerle elde edilir, çalmak çýrpmak ise dinimizce günah olduðu gibi ahlaksýz bir davranýþtýr.
peh, insanı nasıl taşıyorsunuz? insan taşır gibi mi?
halk otobüsü beğenmeme gibi bir lüksünüzün ya da otobüs geldiğinde balık istifi pozisyonunda olursa binmeme lüksünüzün olması güzel ve özellikli bir durum. maalesef sabah işine yetişmeye çalışan bir çok insanın böyle bir lüksü yok. balık istifi gibi iett otobüslerine binmek zorunda kalıp, ter kokuları arasında işine ulaşmaya çalışıyor (bu saatlerde halk otobüsleri koltuk düzenlerinden dolayı daha rahat olabiliyor). iett'den kimsenin kalkıpta, hatları kafamıza göre koyduk lakin çeşitli saatlerde kullanalım da yoğunluğa göre ek otobüs koyalım dediğini, ihtiyaca göre hatların saat ve yerlerini değiştirdiklerini zannetmiyorum, yani direk bir hat planlayıcısı/denetleyicisi olduğunu düşünmüyorum. ikinci eleştiri ise otobüs duraklarının yerleri, hele ki taksim gibi bir meydana otobüs kalkış terminali kondurulması üzerine 3 saat konuşabileceğimden, bu konuyu ilgilenen arkadaşlarla bira kuleleri önünde konuşalım derim.